Avrupa ve Dünya basketbolunun ekol ülkelerinden Litvanya bugünlere nasıl geldi? Ya da bir başka deyişle Litvanya basketbol ile nasıl tanıştı? Bu anlamda Litvanya basketbolunun atası denilen isim ile tanıştıralım sizleri: Frank Lubin. Kendisini belki Frank John Lubin ya da Pranas Jonas Lubinas olarak da duymuş olabilirsiniz. 1910 California doğumlu Lubin, Litvanya’dan A.B.D’ye göçen bir ailenin çocuğu olup, üniversiteyi UCLA’de geçirmiş ve 1936 Berlin Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan A.B.D Milli Takımı’nın parçası olan (daha doğrusu kaptanı) bir oyuncudur. Peki Lubin’in Litvanya basketboluyla tanışması nasıl olmuştur?

1936 Berlin olimpiyatları sonrası Litvanya Milli Takımı koçluğu için teklif alan Lubin bu teklifi kabul etmiş ve Feliksas Kriaučiūnas (Phil Krause) ile birlikte 1937 Eurobasket’te Litvanya’nın başında altın madalyanın gelmesinde rol oynamıştır. 1939 Eurobasket’te de takımın oyuncu ve koçu olarak üst üste ikinci şampiyonluğun gelmesinde başrolü oynayan Lubin (Litvanya ismiyle Pranas Lubinas) 1920’lerde basketbolla tanışan Litvanya’nın kısa süre içinde bu spora alışmasında en önemli rollerden birini oynamıştır. Lubinas bu dönemler için “Aslında kalmaya niyetim yoktu. Onları sadece biraz eğitecektim. Onlara bireyselliği değil, takım olarak nasıl hızlı hücuma çıkacaklarını, pas vereceklerini ve savunma yapacaklarını öğrettim. Birkaç ay sonra ise son Avrupa şampiyonu Letonya’yı yener hale gelmiştik” şeklinde konuşmaktadır.
Frank Lubin’in bu eğitim dönemi ardından A.B.D’ye dönmesi sonrası Litvanya’nın bir diğer A.B.D asıllı Litvanyalı Feliksas Kriaučiūnas önderliğinde Eurobasket 1937’yi kazanması, Lubin’in Pranas Lubinas kimliğinin yavaş yavaş ağır basmasına neden olurken, 1939 Avrupa Şampiyonası zamanı geldiğinde kendini oyuncu – koç olarak Litvanya’nın başında buldu. Tek devreli lig usulü oynanan turnuvanın ilk günündeki erken finalde Letonya karşısındaki son hücum basketiyle Litvanya’nın 37-36 kazanmasını sağlayan Lubinas, bu galibiyet ve sonrasındaki maçlardaki performansıyla üst üste ikinci şampiyonlukta başrolü oynuyordu. 2.01’lik boyu nedeniyle MVP olamayan (o zamanlar 1.91 üstü MVP olamıyordu) Pranas Lubinas, 2. Dünya Savaşı araya girmese belki Litvanya’ya çok daha büyük başarılar getirecekti; fakat Sovyetler Birliği’nin Litvanya’yı işgal etmesi onu bir kez daha A.B.D’ye gitmeye mecbur bıraktı ve 50’li yaşlarının ikinci yarısındaki diz sakatlığına kadar okyanusun diğer kıyısında basketbol oynamaya devam etti.
Farklı bir ülke formasıyla olimpiyat madalyası kazanmış bir oyuncunun Avrupa şampiyonasında Litvanya forması giymesi o zamanlar büyük itirazlara neden olmuştu. Lubinas’ın Litvanya forması giymesine nasıl ve neden izin verildiği bilinmez tabi ki, fakat bu karar hem Avrupa hem de Dünya basketbolunda birçok şeyi değiştirdi. Lubinas 1999’da 89 yaşındayken ülkesinden uzakta vefat etti; yine de Lubinas’ın Litvanya’da başlattığı akım, araya giren Sovyetler Birliği dönemine rağmen, bu küçük Baltık ülkesinin her zaman basketbolun zirvesinde yer almasında ve o günden bugüne ülkenin kalbinin basketbolla atmasında büyük rol oynadı.