37. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası Litvanya’nın ev sahipliğinde yapıldı. Başlangıçta 16 takımla yapılacağı açıklanan ve eleme maçları buna göre yapılan turnuvanın elemeleri sonucu Bosna Hersek, İtalya, Polonya gibi ülkeler finaller vizesi alamamıştı. Fakat elemelerin sonuçlanmasından bir hafta sonrasında FIBA’nın aldığı bir kararla finallere katılacak takım sayısı 24’e çıkarıldı. Böylece İtalya üst üste iki kez finallere katılamama başarısızlığından kurtulurken, elemelere katılan takım sayısının yarısından fazlası final vizesi almış oldu. Eş zamanlı olarak devam eden NBA lokavtı ise NBA patentli isimlerin şampiyonaya odaklanmasını ve katılan kadroların kalitesinin artmasını sağladı.
Takım sayısının artmasıyla turnuva sistemi de değişti. 6’lı ilk tur gruplarında ilk 3 sırayı alan takımlar ikinci tur gruplarını oluştururken, bu gruplarda da ilk 4 sırayı alan takımlar çeyrek finale yükseldiler. Artan takım sayısıyla birlikte her ülkeye kadrosunda bir devşirme oyuncu bulundurma hakkı verildi, bu da dengelerin bir miktar değişmesini ve belki de turnuvadaki en büyük sürpriz olan Makedonya‘nın başarısını beraberinde getirdi. Takım sayısının artması aynı zamanda tribünlere de hareket getirdi. Finallere çok sık katılma şansı bulamayan ülkelerin taraftarları ki, Finlandiya ve Gürcistan bu ülkelerin başında gelmekteydi, tribünlerde oldukça renkli görüntüler sergilediler. Öyle ki, Finlandiya bu sayede Avrupa 9.su olmasına rağmen Dünya Şampiyonası için Wild Card elde etmeyi başardı.
İlk turun sürprizini Makedonya, Finlandiya ve Gürcistan gerçekleştirdiler. Tabi İtalya’nın da sadece Letonya’yı yenip grup beşincisi olarak turnuvaya erken veda ettiğini unutmamak lazım. C Grubu’nda Makedonya, Yunanistan, Finlandiya, Bosna Hersek, Hırvatistan ve Karadağ yer alırken, Makedonya sadece ilk maçta Karadağ’a uzatmada yenilip tek mağlubiyetle grup lideri olmayı başardı. Finlandiya’nın da üçlü averaj sonrası Bosna ve Hırvatistan’ı saf dışı bıraktığı grup böylece ilk turun tüm dikkatlerini üzerine toplamış oldu. Yoğun taraftar desteğine sahip Gürcistan’ın da üçlü averajla Bulgaristan ve Ukrayna’nın önünde tur atladığı D Grubu’nda ise henüz yeni savaştan çıkan Rusya ve Gürcistan maçı politik gelişmelerin gölgesinde, medyanın ve güvenlik güçlerinin ise sıkı kontrolü altında oynandı.
İkinci turda oluşan iki grup arasında güç dengeleri anlamında ciddi bir fark vardı. Malesef oldukça güçlü takımların bulunduğu E Grubu’nda yer alan 12 Dev Adam, Fransa’ya 64-68, Almanya’ya da 67-73 yenilmesine rağmen son maçta Sırbistan karşısına çıktığında hala daha bir galibiyetle çeyrek final yapma şansına sahipti. İlk turu da son maçlarda İspanya’yı yenip, Britanya’nın Polonya’yı yenmesi sonrası kıl payı geçebilen Milli Takım, Sırbistan karşısında da son dakikasına 5 sayı, son 10 saniyesine de 1 sayıyla geride girdikleri maçı önce Ender, ardından da Ersan’ın kaçırdığı şutlar sonrası 67-68 kaybederek turnuvaya veda etti. 4 NBA yıldızımızın bulunduğu ve madalya beklediğimiz kadronun çeyrek final yapamaması ise oldukça tepki çekti; öyle ki, diğer grubu düşündüğümüzde dördüncü sıradan yükselinecek bir çeyrek final bile 12 Dev Adam kalitesindeki bir kadroyu madalyaya oldukça yaklaştırabilirdi.
Diğer grupta ise Makedonya‘nın peri masalı devam etmiş, sadece grup lideri Rusya’ya yenilen Makedonya grup ikincisi olarak çeyrek finale yükselmişti. Bo McCalebb‘in önderliğinde muhteşem bir ritm yakalayan Makedonlar çeyrek finalde Litvanya’ya karşı da bu performanslarını sürdürecekler, son dakikasına 61-65 geride girdikleri maçta McCalebb ve Ilievski’nin basketleriyle sahadan 67-65 galip ayrılarak tarihlerindeki ilk yarı finali yakalayacaklardı. Turnuvanın bir diğer sempati toplayan takımı Finlandiya ise çeyrek final ümidini son maça kadar sürdürdü. Slovenya karşısında ilk yarıdaki düşük yüzdelerine rağmen son 30 saniye girildiğinde farkı 4 sayıya kadar indiren Finlandiya, 60-67’lik mağlubiyetle Avrupa dokuzunculuğunda kaldı.
Çeyrek finaller Makedonya dışında bir sürprize sahne olmazken, Makedonya Slovenya’yı geçerek yarı finale yükselen İspanya karşısında da ilk yarıda oldukça dirençli bir performans sergiledi. Devreyi 45-44 önde tamamlayan Makedonya ikinci yarıda ise Gasol kardeşler ve Navarro’yu durduramayınca Juan Carlos Navarro‘nun 35 sayı, Pau Gasol‘un ise 22 sayı – 17 ribaunt kaydettiği maçı 92-80 kazanan İspanya ilk finalist oldu. Diğer yarı finalde ise Tony Parker – Andrei Kirilenko düellosunun galibi Parker ve arkadaşları 79-71’lik galibiyetle finalin adını İspanya – Fransa olarak belirlediler. Final maçında Parker – Navarro düellosu merakla beklenirken, Parker’ın 26 sayı-5 asist – 5 ribauntluk performansına İspanya Navarro’nun 27 sayısı ve Gasol-Calderon-Fernandez üçlüsünün performanslarıyla cevap verince, fazla zorlanmadan finali 98-85 kazandı ve üst üste ikinci Avrupa şampiyonluğunu elde etti.
İspanya takımının lideri Juan Carlos Navarro şampiyonanın MVP’si olurken, takım arkadaşı Pau Gasol, Fransız Tony Parker, Makedonya’nın devşirme yıldızı Bo McCalebb ve Rus Andrei Kirilenko en iyi beşe seçilen isimler oldular. Tony Parker aynı zamanda 22.1 sayıyla sayı kralı da olurken, milli takımımızdan Ömer Aşık 8.5 ribaunt ortalamasıyla üçüncü, 1.5 blok ortalamasıyla da dördüncü sırayı aldı.
Diğer Avrupa Şampiyonası yazıları arşivine ulaşmak için tıklayınız
