Geçtiğimiz sezon hem ING Basketbol Süper Ligi’nde hem de FIBA Europe Cup’ta oldukça başarılı maçlar çıkaran, en büyük favorisi gösterildiği FIBA Europe Cup’ın pandemi nedeniyle iptal edilmesi sonrası olası bir Avrupa kupası şampiyonluğundan olan Pınar Karşıyaka, bu sezonki Avrupa macerasına geçtiğimiz sezon bıraktığı yerden devam etti. Dün akşam İspanya’da RETABET Bilbao Basket karşısına çıkan Kaf Kaf, favori olmadan başladığı maçı final periyodundaki etkili oyunuyla 81-72 kazanıp İzmir’e çok değerli bir deplasman galibiyetiyle döndü.
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde alınan COVID önlemleri sonrası grupların ikiye bölünmesi ardından adeta ölüm grubuna düşen Pınar Karşıyaka, ilk maça da kağıt üzerinde favori olan takım olarak çıkmadı. Hataya yer olmayan maçta yeşil kırmızılılarda neredeyse tüm taşlar yerli yerinde dizilip görevlerini yerlerine getirirlerken, %20’nin altında üç sayı isabeti yakaladığı, rakibe tam 11 hücum ribaundu verdiği ve Raymar Morgan’ın uzun süre 4 faulle oynadığı bir akşamda, Pınar Karşıyaka’nın galibiyeti çok daha değerli bir hale geldi.
Bu sezona oldukça formda giren Sek Henry‘nin düşük yüzdeli şut attığı akşamda, direksiyonu eline alıp kritik anlarda sorumluluk almaktan çekinmeyen Tony Taylor‘un performansı galibiyetin önemli anahtarlarından biri olurken, kenardan gelip özellikle final periyodunun başında takımın hücumda tıkandığı anlarda kritik sayılar kaydeden Yunus Emre Sonsırma‘nın katkıları da kırılma anlarına girerken Karşıyaka’nın maçın içinde kalmasında etkili oldu. Taylor maçı 14 sayı – 7 asistle tamamlarken, Yunus da 8 sayı – 3 ribaunt – 2 asist kaydettiler.
D.J. Kennedy bir kez daha benchten gelip Pınar Karşıyaka’nın altıncı adam görevini kusursuz yerine getirdi. Belki maç içinde çok dikkat çekmedi; fakat 4/5 isabetle 10 sayı – 11 ribaunt – 3 asistlik performansı ve sahada kaldığı 34 dakika boyunca oyunu bilerek ve tam konsantrasyonla oynaması Karşıyaka için büyük bir artı oldu. DJ’in her geçen gün olgunlaşan basketbolunu seyretmek zevk veriyor açıkcası.
Pınar Karşıyaka’da sezon başından beri forvet pozisyonunda Metecan Birsen’in ön plana çıktığını izlerken, Amath M’Baye‘nin henüz geçtiğimiz sezonki formundan uzak olduğunu izlemiştik. M’Baye sonunda bu maçla birlikte sahalara döndü diyebiliriz. Her ne kadar maç genelinde çok yüksek bir yüzdeyle oynamasa da, özellikle maçın başında yeşil kırmızılıların skor yükünü çekmesi ve 17 sayılık performansıyla Kaf Kaf’ın en skorer oyuncusu olması, onun morali için de önemli bir gelişmeydi. Pandemi arasını düzenli antrenmanlarla formda kalarak geçirdiğini bildiğim M’Baye’nin şut ritmini de en kısa zamanda bulacağına inanıyorum.
Pınar Karşıyaka pota altının, takımın en zayıf karnı olduğunu birkaç kez yazmıştım. Dün akşam bir kez daha, verilen 11 hücum ribaundu ve 2019 Dünya Kupası’nda da Çekya Milli Takımı formasıyla başımızı oldukça ağırtan Ondrej Balvin karşısında oldukça zorlanmaları boyalı bölgedeki zafiyeti gün yüzüne çıkardı. Fakat bu noktada ikinci yarıdaki performanslarının da hakkını vermek lazım. Verilen 11 hücum ribaunduna rağmen, Karşıyaka’nın geçtiğimiz sezondan gelen ribaunt kovalama alışkanlığı devam ediyor. D.J.Kennedy‘nin de desteğiyle tam 14 hücum ribaundu alan Pınar Karşıyaka’da Raymar Morgan‘ın faul problemine rağmen 14 sayı – 6 ribaunt ile oynaması, Semih Erden‘in de benchten gelerek bir pota altı tehdidi yaratıp 8 sayı – 5 ribauntluk katkı vermesi akşamın değer katan ayrıntılarındandı.
Sonuç olarak Pınar Karşıyaka, harikalar yaratmadığı; fakat sahaya yansıtması gereken doğruları yansıttığı maçta İspanya deplasmanından çok değerli bir galibiyetle ayrıldı. Kaf Kaf zorlu bir grupta mücadele ediyor. Diğer maçta Alman Brose Bamberg İtalyan Fortitudo Bologna’yı İtalya’da 100-63 ile hezimete uğrattı. Bologna ekibi 10 Kasım’da İzmir’deki maça bu yaraları sarmak için gelecek. Kadrolarında Pietro Aradori, Stefano Mancinelli gibi önemli oyuncuları bulunduruyorlar. Yeni oyun kurucuları Adrian Banks henüz takıma ısınmadan İzmir’de alınacak bir galibiyet daha Karşıyaka’ya gruptan çıkma yolunda önemli bir avantaj sağlayacaktır.
